Kürdistan’dan Fransa’da, Emperyalizm öldürür!

9 Ocak 2013 tarihinde, üç Kürt devrimci Paris’in orta yerindeki Kürdistan Dayanışma Derneği’nde,ateşli silah ile öldürüldü. Bu üç kadin Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez idi. Bu üç Kürt kadınının hepsi ilerici devrimcilerdi. Sakine Cansız PKK’nin (Kürdistan İşçi Partisi) kuruluş sürecinde partiye katılan bir liderdi.

Herşeyden önce biz iki yıl önce şehit düşen bu üç devrimcinin anısına değer vermek istiyoruz. Bu devrimci insanlar öldürüldü çünkü onlar Kürt ve devrimcilerdi, çünkü onlar özgür ve ilerici Kürdistan için savaşıyorlardı, çünkü onlar halklarına yapılan adaletsizliğe ve zulme karşı gözlerini kapatmamaya kararlıydı.

İki yıl sonraya geldiğimizde görüyoruz ki Kürdistan için mücadele öncekinden daha güncel hale geldi. Bir nevi Kürt Stalingrad ı olan Kobane’nin kahramanca direnişi, bir grup PKK ve YPG/YPJ’ linin Yezileri kurtarması ve IŞİD gericiliğine karşı yalnız mücaleleri ile Kürt sorunu ön plana çıktı. Kürt halkının « bağımsızlığı için verdiği mücadele hakli ve ilericidir. Bu durumda komünistler olarak bize düşen görev Proleter Erternasyonelizm’i ifade etmek ve sadece söylemlerle değil, tarihi olarak Türk burjuvazisinin ittifakı olan ülkemizdeki emperyalizme karşı saldırılar gerçekleştirerek sıkı bir devrimci dayanışma örneği göstermektir.

Fransa’da öldürülen bu üç yoldaşın öldürülmesi ile ilgili soruşturmadan sonuç alınamadı.Silahı çektiği düşünülen şüpheli kişi Ömer Güney’in yakalanmasına rağmen bu katillerin destekleyicilerini ortaya çıkarmak için hiç bir şey yapılmadı. Yakalanan kişi, faşist MHP ile bağlantılı ve Türk Devleti için uzun zamandan beri kirli yollarla çalışan bir grup olan bozkurtların safında biri idi.

Biz bu durum konusunda Fransa’nın masum olduğuna inanmıyoruz.Fransız emperyalizminin uzun zamandan beri gerici Türk devleti ile ortak çıkarları mevcut.Fransız burjuvazisinin mahkemesi cinayetin sorumluları için bilinçli olarak pasif olmayı tercih etti.Biz, ne burjuvazinin kendini var ettiği araçlardan biri olan bu adalet anlayışına, ne de Fransız polisine güvenmiyoruz. Bugün Fransa’da devrimciler Kürt,Türk ayrımı yapılmadan sebepsiz yere ya tutuklanıyor ya da ülkelerine geri gönderiliyor. Fransız burjuvazisi düşmanını nasıl tanıyacağını bilmektedir. Bilmektedir ki proleteryanın ve ezilenlerin çıkarlarını temsil eden bütün ilerici ve devrimci güçler onun düşmanıdır. Fransız burjuvazisi bu ilerici devrimci odakları her an gözlemlemekte,baskısı altında tutmaktadır.

Faşist Türk devletinin, PKK’li devrimcilerin infazının altındaki gerçekliğin ortaya çıkmasından hiç bir çıkarı yoktur. Türkiye’de gelmiş geçmiş bütün hükümetler toplu katliamlar yaparak,insanları tutuklayarak Kürtlere karşı haksızca savaştı.Bugün Erdoğan ikili oynamaktadır. Bir yandan barış süreciyle PKK silahsızlandırılırken diğer yandan devlet PKK’ninDağlıca yakınlarında konuçlandığı noktalara uygulagığı son bombardımanla baskı uygulamıştır. Diğer bir yandan da devlet, Kürdistan’ı esaret altına almak isteyen IŞİD’e askeri destek ve ulaşım sağlamaktadır.

Bu üzücü olayın yıl dönümü dolayısıyla, bir kez daha söylemek istiyoruz ki Kürt Halkının özgürlük ve bağımsızlık talepleri için verdiği mücadeleleriyle enternasyonel dayanışma içerisinde olacağız. Yaşamlarını bu uğurda yitiren şehitleri mücadelelerine yaraşır biçimde anmalıyız. Ploteterlerin ve ezilenlerin bugün her zamankinden daha fazla el ele vermesi gerekmektedir. Her yerel devrim dünya devrimini güçlendirir.İlerici Kürtlerin ve Türk komünistlerin zaferleri Fransa ve diğer ülkelerdeki ploleter mücadeleye katkı sağlayacaktır. Dünya devrimleri birbirine bağlıdır, mücadelelerimizin her biri dünya devrimine hizmet etmektedir bu yüzden bu uğurda düşen bütün insanlar bizim yoldaşımızdır !

KÜRDİSTAN ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR !
YAŞASIN KÜRT HALKININ MÜCADELESİ !
YAŞASIN DEVRİMCİ DAYANIŞMA !
YAŞASIN PROLETERLERİN VE EZİLEN HALKLARIN BİRLİĞİ !